Lost’u bitirdikten sonra uzun süre kendime gelemedim… Bugüne dek sayısız dizi bitirdim fakat Lost gerçekten hayatımın bir parçası olmuş, bunu dizi bitince fark ettim. Öyle garip bir boşlukta kaldım ki bunu tarif edemem. Bir dizi ne kadar güzel olabilir sorusunun cevabını Lost ile öğrendim. Birçok insan Lost’u defalarca izledi, bunu internette görüyorum. Sosyal medyada #Lost hashtag’i ile bir arama yaparsanız, 2004 yılından günümüze kadar -hatta bugün bile- yazılmış olan övgü dolu yazıları görebilirsiniz. Hatta bloglar, sözlükler ve forumlar Lost’un izleyici üzerinde bıraktığı derin ile izleri yansıtıyor. Dizinin son sezonuna başlarken “nihayet o meşhur sona geldim” dedim. Ve son bölümleri tabiri caizse ağzım açık seyrettim.
İşte Lost 6. sezon;
Başlamadan ! LOST hakkında daha fazla içerik için #şuraya bakınız.
Bir önceki sezonda geçmişe giden ekip, ambarın inşaa edilmesini önlemek için bir bomba patlatmışlardı. Yaptıkları bu işlem ne yazık ki Juliet’i öldürmekten başka bir işe yaramadı. Juliet aramızdan ayrıldıktan sonra normal olarak Sawyer ile Jack’in arası açıldı. Fakat Jack ile Sawyer’in arasının açılmasından çok daha ciddi bir sorun var. Locke kılığında gezen Kara Duman, adadan gitmek ve giderkende adayı, içindeki herkes ile birlikte yok etmek istiyor. Locke adadan ayrılınca Charles Widmore’un kızını öldürmeyi planlıyor. Fakat tabii ki Widmore’un da Locke ile ilgili planları var.
Ekip ilk olarak Sayid için adada yer alan bir tapınağa gidiyorlar. Dogen’ın liderliğinde olan tapınak kısa süre sonra Locke tarafından yerle bir ediliyor. Locke, tapınakta ki insanlardan bazılarını kendi tarafına çekmeyi başarıyor. Locke tarafına geçenlerden biriside Sayid. Bu sezonun en güzel sürprizlerinden biriside Claire’in tekrar ortaya çıkması oldu. Claire fransız kadın ile aynı kaderi yaşıyor. Claire, tıpkı fransız kadın gibi hamile bir şekilde adaya gelmişti ve çocuğunu kaybetmişti. Kate, Aaron’un ile birlikte adadan ayrılmasının üzerinen üç yıl geçmişti ve Claire üç yıl boyunca, çocuğunun adada olduğunu düşüneren onu aramıştı. Adaya geri dönen Kate, gerçeği Claire’e söylesede onu ikna edemedi.
Adaya Desmond ile birlikte gelen Widmore bir süre sonra Locke ile yüzleşmek zorunda kalıyor. Locke’ın yanında yer alan Benjamin Lunis Widmore’u öldürüyor.
Ekip adaya geri döndükleri Arijia Havayollarına ait uçak ile adadan ayrılmaya çalışıyorlar. Fakat öncesinde Sawyer’in başka bir planı var; Locke ve ekibi uçağı kullanmak isteyince onları öldürmek için uçağa bomba yerleştirirler. Kendileri ise Widmore’un denizaltı gemisi ile adadan ayrılmak isterler. Denizaltı’nı ele geçiren Sawyer, Kate, Jack, Hugo, Sayid ve birbirlerine kavuşan Kwon çifti (Sun-Jin) denizaltı ile yola çıkar. Fakat Jack’in çantasına bir şekilde bomba yerleştirmiş olan Locke, adadan gitmelerini önler. Arkadaşlarını korumak isteyen Sayid bombanın patlaması ile ölür. Bu patlama Jin ve Sun’ında sonu olur. Bu kazadan Hugo, Kate, Jack ve Sawyer kurtuldu.
Locke’u öldürmeyi başarıp özgürlüklerine kavuşan ekip artık adadan gitmek için hazırdır. Fakat Jack, adada kalmayı tercih ediyor. Jack artık yeni Jacop olup adayı koruyacak. Adadan gitmeyi başran kişiler; Claire, Kate, Sawyer, Miles ve pilot Frank.
Bu sezon çok önemli iki soruya yanıt verdi. İşte o iki soru ve cevapları.
Richart Adaya Nasıl Geldi ?
Richart’ın hikayesi; karısı isabella hastalanan Richart ilaç almak için doktara gidiyor fakat parası yetmediği için doktor ilacı vermek istemeyince Richart ilacı zorla almak isterken doktoru öldürüyor. İdam edilmek üzere olan Richart, Whitfield adlı bir adam tarafından kurtarılarak bir gemide tutsak ediliyor. (Adada dinamit alınan Kara Kaya adlı gemi bu gemi). Gemi gece fırtınada yolunu kaybedip adaya gelip karaya oturuyor. Adaya geldikten sonra Jacop ile karşılaşan Richart buradan ölümsüz oluyor. Nasıl mı ? Jacop, Richart’a temsilcisi olmasını teklif ediyor. Richart bunun karşılığında jacop’tan, hastalıktan ölmüş olan karısını diriltmesini istedi. Jacop bunu yapamayacağını söyleyince, Richart; “Tanrının beni affedip günahlarımı bağışlamasını sağla” dedi. Jacop’tan yine olumsuz yanıt alan Richart o halde günahlarımın bedeli çekmemek için ölümsüz olmayı istedi ve Jacop, Richart’ı ölümsüz kıldı.
Peki Jacop Adaya Nasıl Geldi ?
Bir kaza sonucu Jacop’un annesi hamile bir şekilde adaya geliyor. (Sanırım bir gemi kazası) Adada yaşayan başka bir kadın Jacop’ın annesine doğum yaptırıyor ve doğumdan sonra Jacop’un annesini öldüren kadın Jacop ve kardeşi Esau’ı büyütüyor.
Sezonun önemli olayları;
- Penny ve Daniel Faraday’ın üvey kardeş olduklarını öğrendik. Yani Charles Widmore, Eloise Hawking ile evlenmiş. Demond Penny nasıl tanıştı, bunu gördük.
- Juliet, Jin, Sun, Sayid, Locke ve Widmore öldü.
- Jacop’un ölümünden sonra Jack yeni Jacop olarak adada kalıp adayı korumayı tercih ett.
- Claire, Kate, Sawyer, Miles ve pilot Frank adadan ayrılırken; Benjamin Lunis, Desmond ve Hugo, Jack ile birlikte adada kaldılar.
NOT: Lost bittiği için pek keyfim yok. Bu yazıyı yazmayı çok uzun süre erteledim ve yazmak istemediğim halde yazdım.
Lost dizisini tv ile ayni zamanda izledim.Izleyecek platform bulamazdik,hele yeni sezonun baslamadini beklemek ölümdü .
Ama sansliydik,onlarca site,blog ve forumlar vardi,her gonderiyi ezberledik.Simdi Dark,Fringe,Breaking Bad ,P.B.,TWD dahil bir cok dizi izledim ama yok,Lostun yerini tutmuyor.
Bu arada Jack Jacob un yerine gecti ama isikli magaraya girerken yerini Hurley e verdi.Jack öldü,dizinin basladigi yerde bu kex gozlerini kapatti.
Hurley Benjamin ile devam etti,yerine gececek olan Waltı da yanina aldi.
Merhaba Emine hanım. Öncelikle güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Ben Lost’u ne yazık ki çok geç izledim. Ve ben Lost’u çok ama çok sevdim. Tek seferde ard arda 5. bölüm izlediğim tek dizi Lost’tur. Bu güne dek sayısız dizi film bitirdim, ama Lost gibi sürükleyici bir dizi daha önce görmedim.
Jack’in yeni Jacop olmasına sevindim. Sadece John Locke’ın ölümüne üzüldüm. Dizinin Jack’in gözlerini açtığı yerde bitmesi güzel bir detaydı. Ama hep hayalimdir; keşke 10 yıl geçmiş olmasına rağmen Lost 7. sezon çıksa, Hugo’yu tekrar görsek. Ona ne oldu mesela? Desmond kardemişimiz ile tekrar görüşsek. Desmond’ın dediği gibi; “see you in another life brother” Yani uzun lafın kısası Lost benim için bir efsane. Lost’u çok özlüyorum…
Öncelikle yazdıklarınız benim bu dizi hakkındaki tüm düşüncelerime tercüman olmuş.Çook sevdiyim bir dizi.2022 yılında izledim.Hala tvde FX kanalında yayınlanıyor her gün.Ben de izlerim.Aynı sahneleri bin kere izlemişimdir.Her defasında bana aynı duygularl yaşatan,düşündüren,bıktırmayan tek dizidir lost.Çoğu insan sever ama sevmeyeni de bir o kadar çoktur.List hayranlığı başka bir duygu.Böyle insanları gördükce çok seviniyorum.Teşekkürler.Bu arada dizide en sevdiyim karakter Sawyer.
merhaba, değerli yorumunuz için teşekkür ederim 🙂 Lost’u ben çok seviyorum. Bu dizinin benim için yeri ayrı. Keşke hafızamı sıfırlayabilsem unutsam da aynı heyecanla baştan izleyebilsem. Bu arada benimde favori karakterim sawyer 😉