Tess Gerritsen – Cerrah


252
Bu yazıyı 16.08.2016 tarihinde mustafaalniak.net adlı blogumda paylaşmıştım. O blogu kapattığım için yazıyı burada paylaşmaya karar verdim.
Bu kitap Rizzoli Isles serisinin ilk kitabınıdır. Rizzoli Isles serisi hakkında detaylı bilgi için #şuraya bakınız.
Çok uzun zamandır sözünü ettiğim bir kitaptı aslında blogcan. Ve nihayet bu serinin ilk kitabını okuma fırsatım oldu. Araya başka kitaplar alarak, bir bu seriden kitap okuyacağım birde diğer yazarlardan farklı kitaplar okuyacağım. Ne mutlu bana. Siliniş adlı kitabı okumuş olduğumu ve çok ama çok beğendiğimi hemen hemen her yazımda söylüyorum. Bu güzel seriye en başından başlamış olmak çok ama çok güzeldi. Fakat benim bazı tespitlerim var…
Serinin ilk kitabında yer alan Rizzoli karakteri, serinin beşinci kitabı olan silinişte yer alan Rizzoli’ye göre çok ama çok çaylak. Karakterin zaman içinde değişimini ve edindiği tecrübeleride zamanla okuyarak görebiliyoruz. Ayrıca yazarın tıp mezunu oluşuda, kitaptaki tıbbi terimlerin sıkça kullanılmasından belli oluyor. Tamamen kusursuz bir kitaptı !

Tess Gerritsen Cerrah Kitabı Konusu

Kitaptaki ana karakterimiz dedektif bayan Jane Rizzoli‘den ziyade,  bayan Catherine Cordell‘dır. Cordell, bir adli tıp doktorudur ve Savannah’ta yaşamaktadır. Bir gece yarısı evinden saldırıya uğrar fakat, saldırganı silah ile yaralamayı başararak kurtulup bir yıl sonra Boston’a taşınır. 
 
Savannah’ta Cordell’e saldıran kişi ise, yaptığı cinayatlerde kullandığı aletlerden dolayı Cerrah lakabını almıştır. Bütün gazeteler, manşetlerde ondan Cerrah diye bahsetmektedir. Üstelik Boston Polis teşkilatı bu adamın peşindedir. 
 
Cerrah adını alan bu katil, genelde yalnız yaşayan bayanları kurban olarak seçmektedir. Seçtiği kurbanları ayaklarından, ellerinden ve belinden yatağa bantlayıp, kadınlara tecavüz etmektedir. Tecavüz ettikten sonra ise, kadınların rahimlerini söküp almaktadır. Cerrah’ın yaptıkları bunlarlada sınırlı kalmaz. Tecavüz edip, rahimlerini söktükten sonra kurbanlarının boynunu kesmektedir.  Ve kurbanlarının geceliklerini itina ile katlayıp, kurbanın baş ucuna koymaktadır. 
 
Cerrah, bayan Cordell’den sonraki bir yıl içinde iki cinayet daha işlemiştir. İşlenen cinayetlerin Cerrah’a ait olduğunun kanıtları ise, rahimlerinin sökülmüş olması, boyunlarının kesilmiş olması ve geceliklerinin katlı bir şekilde baş ucunda olmasıdır. Fakat cerrah, kurbanları üzerinden bir şey daha yaparak polislerle oyun oynamaktadır… 

Cerrah, bir gün Elena Ortiz adında bir kadını kurban seçer. Kadına tecavüz eder, rahmini söker, boynunu keser ve geceliğini katlayıp baş ucuna koyar. Aradan biraz zaman geçtikten sonra  Diana Sterling adında bir kadına tecavüz eder, rahmini söker, boynunu keser ve geceliğini katlayıp baş ucuna koyar. Fakat bu kez polislerin gözünden kaçmayan bir ayrıntı vardır. İkinci kurban olan Diana Sterling adlı kadının boynunda bir koyle bulunur. Ve bu kolye, birinci kurban olan Elena ortize aittir. İşin garip tarafı, ikinci kurban olan Diana Sterling’e ait bir bilezik kayıptır. Bu bileziği bulmak için, Dedektif Rizzoli‘nin Cerrah’ın üçüncü kurbanını beklemesi gerekecektir… Cerrah her kurbanında bir mücevher alarak bir sonraki kurbanın bedenine bırakmaktadır.

Bütün bu olanlar yaşanırken, Boston’da bir cinayet daha işlenir. Üçüncü kurban Nina Peyton, otopsi için Bostonda tek olan adli tıp’a götürülür… Catherine Cordell’in yanına. Ceset üzerinden otopsi yapan bayan Catherine Cordell, cesedin kalçasında neşter ile yazılmış bir not görür. “DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN; HEDİYEMDEN HOŞLANDINMI?” Ve ayrıca aranan bilezik, Nina Peyton’un kolunda yer almaktadır…
 
Cerrah, Catherine Cordell’i unutmamıştır. Onun o an adli tıpta olacağını bilmektedir ve doğum gününün geldiğinide… 
 
Catherine Cordell’in kâbusu geri dönmüştür. Ve Cerrah, Cordell’in peşindedir. Soruşturmayı yürüten bayan dedektif Jane Rizzoli, bu işi çözebilecek midir ? Catherine Cordell Cerrah’tan bir kere daha kurtulabilecek midir ? Boston, yeni bir sabaha nasıl uyanacaktır ? Bütün bu soruların cevabı, kitabın ilerleyen sayfalarında yer almaktadır.

Kitap Hakkında Görüşüm

Tess Gerritsen’in yazmış olduğu en iyi tür; tıbbi gerilimdir. Bu yazardan aşk romanı okumak isterseniz çok birşey beklememelisiniz. Yani bir Tess okuru olarak ben, polisiye alanında çok ama çok başarılı olduğunu kesin bir ifade ile belirtebilirim. Ayrıca kitapta, cinayeti işleyen katilin polisler ile oyun oynuyor oluşu, Mario Mazzanti’nin Şah Mat adlı kitabı ile çok fazla benzerlik göstermektedir. Polisiye alanında kitap okumak isteyenlere harika bir kitap örneğinir. Yok, ben Türk yazarlardan okuyacağım derseniz; Türkiyede polisiye alanında bir numara Osman Aysu’dur. Ahmet Ümit falan değil.

Kitap Hakkında Detaylar


Yazar: Tess Gerritsen
Yayınevi: Doğan Kitap
Çeviri: Ali Cevat Akkoyunlu
Sayfa: 274
Puanım: 5/5


Beğendin mi? Arkadaşlarınla Paylaş O Zaman!

252
Mustafa Alnıak
Bilgisayar Programcısı / 2013'den beri mütemadiyen blogger / Yabancı dizi hastası / Film ve kitapsız yaşayamayan bir blogger.

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir