Bölüm 1656 yılında mevlevileri gördüğümüz bir sahne ile başladı. Cinayetlerde kullanıldığını düşündüğüm bıçak burada da bir can aldı… Günümüze döndüğümüzde ise; Settar’ı hastanede bulduk. Bir önceki bölümde gördüğümüz, siyahlara bürünmüş olan kişi tarafından hastanelik edildiğini düşünsem’de, Settar’ın kendi kendine yere düştüğü’de bir gerçek. Her neyse, Kemal, Settar’ı ziyarete geldi fakat Settar tam olarak ne aradığını Kemal’e anlatmadı. Kemal, ses kaydında arkada duyulan “çarpacak” kelimesinden yola çıkarak, bu ses kaydının Anadolu feneri yakınlarında kaydedildiğini düşünüyor. Çünkü kişi ses kaydı alıp konuşurken arkada “çarpacak” kelimesi duyuluyor.
Bölümün en önemli olayı tabii ki, Yaşar hanım’ın babası Rahmi Görener ve Kahyasının öldürülmesi. Kahya çivi tabancası ile alnından vurulmuş vaziyette bulunurken, Rahmi Görener ise gözleri oyulmuş vaziyette bulunuyor. Bu olaydan sonra Yaşar Kemal’e bir gerçeği söylüyor; Yaşar hanımın babası Rahmi Görener, Faik Ahlat Karaca ile sadece arkadaş değiller, aynı zamanda ikiside tarikat lideri. Üstelik yanan zaviyeyi Abdullah Ceren’e Devri Alem ilim ve irfan cemiyeti satmış. Satış işlemi sırasında yönetim kurulu başkanıda ise Rahmi Görener…
Alef hakkında daha fazla içerik için #şuraya bakınız.
0 Comments